Kiymetli Kardeşim!
Elimizde Mevcut olan Kur'anı kerim hz.osman zamanında toplanan kur'anı kerimdir.
Sizin sorununuzda ki iki hadisi şerifte ayrı ayrı rivayettir.
Biri tirmizinin diğeri buharinin rivayetidir.
Üstelik hadiste geçen ;tevbe süresinin değilde ahzab süresinin tabiri hadisi şerifte geçmemektedir.
Zaten hz.zeyd ibnu sabit (R.A)
Kur'anı kerimi baştan sona ezber idi. Ancak tevbe süresinin son iki ayeti ve ahzab süresinin 23. Ayetlerini yazılı olarak kimse getirmemişti sadece hz.hüzeymete ibn sabit te buldu.
Ve bu şekilde tamamlamış oldu.
Hz.hüzeyfe hakkında peygamber efendimiz. Sallallahu aleyhi ve sellem,hüzeyme nin şahitliği iki şahide denk olduğunu belirtmiştir.
Aşağıda mesele detaylı anlatılmıştır;
Hz. Zeyd İbnu Sâbit in hizmeti: Sadedinde olduğumuz rivayette belirtildiği üzere, Zeyd İbnu Sâbit, Kur ân ı cem etme vazifesini kabul edince, Hazreti Ömer in de yardımcı olması kaydıyla işe başlar. Hazreti Ebu Bekir, Zeyd e, cem sırasında hafızasına güvenmemesini, her âyet için, yazılı iki şâhid istemesini şart koştu. Şehirde ilân ederek, yanında yazılı Kur ân parçası bulunduranların, bunları mescide getirip Zeyd e teslim etmesini taleb etti. Hazreti Ömer, getirilen yazılı nüshaların, Hazreti Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm) tarafından kontrol edilip edilmediği hususunda yemin ettiriyordu. Hatta bâzı âlimler, bu yazılı şahitlerin arza-i âhirede kontrolden geçen yazılı nüshalar olduğunu söylerler. Bu durum bile, arza-i âhirenin İslâm tarihindeki ehemmiyetini ve iki sefer oluşunun hikmetini göstermeye kâfidir.
Kur'anı kerimin toplanması;
Alimler getirilen iki yazılı nüshaya şahit derler. İki şahit bir üçüncü unsura nisbetledir. Üçüncü unsur veya "birinci asıl", Zeyd İbnu Sâbit ti. Kur ân-ı Kerim i ezbere baştan sona bilenlerden biri idi. Getirilen yazılı nüshaların kendi bilgisine de uymasını arıyordu. Nitekim bazı istisnalar olmuştur. Tevbe sûresinin en son iki âyetini yazılı olarak bir kişi getirmişti. Bu âyetler belki de, en son nazil olan âyetlerden olduğu için olacak, yazılı olarak başkasının yanında bulunmuyordu. Zaten onlar, Zeyd gibi başkalarının da ezberinde vahiy olarak mevcut idi, ama yazılmış vaziyette sâdece bir kişi getirmişti. Bu zat, Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) ın sağlığında, bir hadise sebebiyle şâhideyn "iki şâhid" ünvanını verdiği Huzeyme İbnu Sâbit idi. Zeyd İbnu Sâbit, "Resûlullah, onun şehâdetini iki kişinin şehâdeti kıldı" diyerek, bu iki âyeti kabulde tereddüt göstermedi. Ashabtan, "Bu Kur ân dan değildir" diye itiraz eden de olmadı.
Bazı rivayetlerde, Zeyd İbnu Sâbit (radıyallahu anh), Ahzâb sûresinin 23. âyetini de tek yazılı şâhide müsteniden kabul ettiğini belirtir. Bu ayetin yazılı şâhidi de Huzeyme İbnu Sabit eş-Şâhideyn dir. Tek yazılı şâhide müsteniden kabul edilen mezkur üç ayet, tedkik edilince görülür ki, hiçbiri ahkâma, haramahelâle müteallik değildir
Selam ve dua ile